Sevgili günlük,
Senede bir sezon yazdığım bloguma yine hoş geldim. Neden geldim? Çünkü o meş'um mevsim yine geldi çattı: Erik başlangıcı. Ve benim sinirlerim tepeme çıktı. Neden? Bakınız şu yüzden. Ben burada heyecanla oleleley bahar geldi loyloy diye sevinirken, erik gelecek diye mutlu olurken, erik geliyor ve saçma sapan bir endeksten açılıyor. Şu aşağıda görmüş olduğunuz kadarı 20 TL.
Yuhhaaa! Orda taş çatlasa 20 tane erik var yahu, ayıptır. Tanesi 1 TL'ye simit yerim lan, bir tane erik ne? Olmadı sakız alırım, hem hiç bitmez. 1 Tl'ye 1 erik mi olur? Bu nasıl manyak bir düzen? Bu nasıl bir sistem? Kardeşim erik bu, altı üstü yediğim bir meyve, sanki de altın suyuna bandırılmış havyarlı biftek mi yiyoruz. Ağaç yani altı üstü, ağacın bir parçası. Hayır tropik değil, bir şey değil, bu ne? Anlayamıyorum, bu erik olayını hiç anlayamıyorum.
Bir de kuşkonmaz var bu kafada. O da ayrı bi şey, 10 tanesini 30 liraya filan satılıyor, insan üzülüyor garnitür yapmaya. Sanki ana menü kuşkonmaz olmalı da yanında garnitür olarak biftek vermek gerek gibi hissediyor. Töbe yarappim.
Neyse konumuz kuşkonmaz değil... Ama erik meselesi artık sinirimi bozuyor. Her sene daha pahalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmak gerek. Ne olacak yani bu gidişin sonu, erik almak için bankadan kredi mi çekeceğiz kardeşim? 2079 yılında mesela... Eriksever dünyalılar gırtlaklarına kadar borç batağına batmıştır, erik kartelleri borçlarını ödeyemeyenleri alıp bir tarlaya ekiyor ve pil yapıyordur. Erik kartelleri robottur tabii.
Buna bilim-kurgu diyip geçmeyin, erik piyasasının arkasında çok derin güçler var, bak demedi demeyin. Ben uyarmış olayım da sonra vay efendim, niye pil olduk filan olmasın...
Senede bir sezon yazdığım bloguma yine hoş geldim. Neden geldim? Çünkü o meş'um mevsim yine geldi çattı: Erik başlangıcı. Ve benim sinirlerim tepeme çıktı. Neden? Bakınız şu yüzden. Ben burada heyecanla oleleley bahar geldi loyloy diye sevinirken, erik gelecek diye mutlu olurken, erik geliyor ve saçma sapan bir endeksten açılıyor. Şu aşağıda görmüş olduğunuz kadarı 20 TL.
Yuhhaaa! Orda taş çatlasa 20 tane erik var yahu, ayıptır. Tanesi 1 TL'ye simit yerim lan, bir tane erik ne? Olmadı sakız alırım, hem hiç bitmez. 1 Tl'ye 1 erik mi olur? Bu nasıl manyak bir düzen? Bu nasıl bir sistem? Kardeşim erik bu, altı üstü yediğim bir meyve, sanki de altın suyuna bandırılmış havyarlı biftek mi yiyoruz. Ağaç yani altı üstü, ağacın bir parçası. Hayır tropik değil, bir şey değil, bu ne? Anlayamıyorum, bu erik olayını hiç anlayamıyorum.
Bir de kuşkonmaz var bu kafada. O da ayrı bi şey, 10 tanesini 30 liraya filan satılıyor, insan üzülüyor garnitür yapmaya. Sanki ana menü kuşkonmaz olmalı da yanında garnitür olarak biftek vermek gerek gibi hissediyor. Töbe yarappim.
Neyse konumuz kuşkonmaz değil... Ama erik meselesi artık sinirimi bozuyor. Her sene daha pahalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmak gerek. Ne olacak yani bu gidişin sonu, erik almak için bankadan kredi mi çekeceğiz kardeşim? 2079 yılında mesela... Eriksever dünyalılar gırtlaklarına kadar borç batağına batmıştır, erik kartelleri borçlarını ödeyemeyenleri alıp bir tarlaya ekiyor ve pil yapıyordur. Erik kartelleri robottur tabii.
Buna bilim-kurgu diyip geçmeyin, erik piyasasının arkasında çok derin güçler var, bak demedi demeyin. Ben uyarmış olayım da sonra vay efendim, niye pil olduk filan olmasın...